2001/11: uğur tanyeli / arkitera diyalog
Arkitera Diyalog
19-11-2001 13:33 #11
bogachan dundaralp
nesnesini kaybeden mimar…
Günümüz Türkiye ortamında,eklenen her yeni kuşak, giderek kendi üretim nesnelerini,(mimarlık pratiği anlamında) kaybeden bir mimar kimliği ile yüzleşmek zorunda…
Mesleki pratiğin, kendi içinde yapılandırmış ilişkiler düzlemi, (genel bir değerlendirmede) mimarın bu pratik içindeki etkinlik alanını neredeyse yok sayacak boyutlara ulaşmış iken ancak azınlıkta bulunan bir mimar kitlesi bu çözülmenin karşısında (o da özel koşullarda) direnebiliyor…
1. Bu çözülmeyi, bir mimarlık tarihçısi olarak nasıl değerlendiriyorsunuz ve bu durumun geleceği üzerine öngörüleriniz nelerdir?
2. Bu ortam içinde kendini konumlandırma çabası uğraşında olan yeni ve genç kuşak mimar’ların ortam içindeki varoluş ve varolabilme koşullarını nasıl görüyorsunuz ?
saygılar.
20-11-2001 18:25 #36
Uğur Tanyeli
Bogachan
Günümüz Türkiye ortamında mimarın kendi üretim nesnelerini yitirdiğini hiç sanmıyorum. Mimarın çalışma alanının daraldığını değil, aksine sürekli genişlediğini düşünüyorum. Aksi olsaydı, 1930’larda pratik yapan mimar sayısının 100’ü bulmadığı bir ülkeden binlerce mimarın mimarlıkla geçindiği bir ülkeye dönüşmemizi nasıl açıklayacaktık? Mimarın mimari pratik içindeki etkinlik alanının boyutlarını idealize edip abartmazsak, bugünkü durumu daha iyi kavrarız. Tabii ki, yapı üretim sektörünün tek ve mutlak egemeni değiliz; hiçbir zaman değildik ve gelecekte de olmayacağız. Genç kuşağın bugünü ve geleceği böyle görmesi kendisine gerçekçi bir yol çizme şansı verecektir.
_ bu metni .pdf formatında görmek için tıklayınız.
_ “Arkitera Diyalog / Uğur Tanyeli”