2004/12: e. arolat – a. ataman- i. bilgin – t. korkmaz – n. sayın – h. tümertekin / arkitera diyalog hk.
Arkitera Forum
03-01-2005 20:49 #22
bogachan dundaralp
“İnsan, içinde bulunduğu ortamla sürekli yapılar kurar.
Ortam da insan gibi devingen bir yapıdadır; değişir, evrilir…
İnsan ile ortam arasındaki ilişki de döngüseldir; birbirini tetikler, dönüştürür.
Bu iki yönlü etkileşim, karşılaşmalarda, üretimlerde gizlidir…
Her defasında yeni yapılar kurulur…
Kalıplar, şablonlar kurma çabası, zaman içinde hep iflas eder…
Çünkü yapı kurmanın doğasına aykırıdır.
Ama içinde süreklilik hep vardır…
Evrimin doğası böyledir.
Evrim, ‘değer’ ler ile hareket eder.
Değerler, birileri tarafından oluşturulmaz ya da icat edilmezler.
Değerler, oluşan bu yapılardan doğar.
Evrim, ‘az değerli’ den ‘çok değerli’ ye hareket eder.
Bazen ‘gelen-ekler’ oluşturur, gelenler ve eklemlenebilenler hayat bulur.
Süreklilik hep vardır.
Çünkü evrimi sürekli kılan yalnızca dinamik olanlar değildir.
Statik olanlar da en az dinamik olanlar kadar önemlidir…
Evrim için, süreklilik için, birbirlerine ihtiyaçları vardır.
Zaman, bazen statik olanı dönüştürecek dinamik gelinceye kadar
Ya da o dinamik anlaşılıncaya kadar bekler…
Bunlar kurulan yapıların niteliğinde gizlidir; değerleri üreten, evrimi gerçekleştiren…”
bir yapı kurmak / bölüm1 parçası olduğun döngüyü kavramak / Boğaçhan Dündaralp
Bilgi, yapılar kuran insanın peşinde bıraktığı izlerdir. Bu izler üzerine pek çok şey kurulabilir: tarih, kuram, önerme… Bunlar bir anlamda da tersten okumalardır, bilgi katmanlarından haritalar oluşturmaktır da denebilir. Bu nedenle de ‘yapı kurma’ etkileşiminin içinde değil, dışında gibi görünürler. Ancak, çizilen haritaların okunaklılığı ve olanakları ile etkileşime tekrar insan tarafından sokulabilirler. Etkileşime katıldıklarında da, etkileşim içindeki duruşları, etkileşimdeki insan tarafından çarpıtılmıştır. Kiminde insanın bir parçası, uzantısı gibi (sindirilmiş durum) hareket eder ve sonuçlar verir. Kiminde eğreti durur, zorlamadır. Kiminde de varlığı, yokluğu anlaşılmaz. Hepsi de ancak etkileşim sonunda kurulan yapı üzerinden okunabilir. Olay ‘nitelik’lerde gizlidir.
Ben bu bağlamda,
teori-pratik ekseni yerine ‘yapı kurma’ kavramını koymayı, teori-bilgi kavramını ‘kurulan yapılar ardındaki izler içinde yer alan’ olarak tanımlamayı tercih ediyor, sezgi-görgü kavramlarını da kendi bütünselliği içinde yapı kuran insanın anlatılamaz ama izlenebilir iç dinamiği olarak görüyorum…
_ metni .pdf formatında görmek için tıklayınız.
_ “e. arolat – a. ataman- i. bilgin – t. korkmaz – n. sayın – h. tümertekin / arkitera diyalog hk.”