2009/11: imkanmekan / karaköy
‘Kent’e Miyopik Bakış;
“Kent çağında yaşıyoruz. Kent bizim için herşey demektir-o bizi tüketiyor, biz de bu yüzden onu yüceltiyoruz.” Onookome Okome
İçinde yaşadğımız çağda keşif bekleyen yeni hazinemiz: kent…
Tasarım ve planlama disiplinlerinin çoğunlukla makro planlama ve kentsel tasarım ölçekleri ile baktığı kentler, mikro ölçekte yeni bir dünya vaad ediyor. Nasıl bir dünya bu ? içinde yaşadığımız, gündelik ilişki ve etkileşimlerimizden türeyen, çıplak gözle , bedenle ve insanla hemen deneyimlenen bir dünya… Bu dünya ile ilgilenenler ona mikro şehircilik (micro urbanizm) diyor.
Kent ‘ilişki’ üretir. Mikro şehircilikte, mikro kamusal mekan ölçeğindeki bu ilişkiler değil, ilişkiler arasındaki bağlar önem kazanır. Varolan ilişkileri dönüştürecek, onları yeniden tanımlayacak olan… Bugün, bu ilişkilerarası bağlar, farklı disiplinlerce, disiplinlerarası ilişkilerle, farklı aktörler ve onların işbirliğinde araştırılmaktadır. Burada potansiyelleri keşfedip işaret etmek, kentlilere bedenleri aracılığı ile kendi mikro mekanlarını üretebileceklerini hatırlatmak gibi ‘eylemler’ söz konusu… Kentlinin kendisi dışında olup biten, makro planlarla, politikalarla dayatılan ’kentsel kararlara’ ve ‘kentsel sterilleştirme’ eylemlerine karşı kendi varlığını kentte inşa edebileceği, ilişkilendirebileceği, bazen ilişkileri çoğaltacak ‘motivatör’ bazen de ilişkileri hızlandıracak ‘katilizör’ roller üretmek burada olanaklı…
Pek çok disiplin ve kentli bu anlamda ‘kent’ üzerinden kendine eylem ve ilişki alanı üretebilir. Kentin çeşitli bireyselliklerin bir yığını olduğu düşünülürse, bireyler arasındaki ‘mikro kentsellik’ nedir? Nasıl oluşur ? ‘Mimar’ olarak bu konuya nasıl bakababiliriz ? sorularını sormamız gerekiyor .Bu sorulara yanıt ararken mimarlığa yönelik becerilerimiz ve elimizdeki araçlar bu potansiyelleri keşfedebilmemizde yardımcı olacaktır. Bu bağlamda ‘imkan_mekan’ Karaköy Atölyesi; henüz istanbul’da hayatımıza yalnızca sanat projeleri ile sızmış olan, gündelik hayat pratiklerimizde yeterince yer bulamayan, kent ve kentlinin yeni deneyimler üzerinden birtakım olanakların farketmesini sağlayacak, kamunun yaratıcılığını arttıracak arayüzler ve alternatif akılların oluşmasına yardımcı olmasını sağlayacak çok önemli bir fırsat sunmaktadır. Bu nedenle, atölye ürünlerine “anlamak, açığa çıkarmak, görünür kılmak, yeniden ilişkilendirmek…” gibi kavramlar çerçevesinde yeniden bakmak, bu ölçekte araştırdığımız sorularımız için zihin açıcı olacaktır.
“Yeni manzaralar keşfetmek yerine yeni gözler geliştirmeliyiz.” Marcel Proust
Boğaçhan Dündaralp, ddrlp
_ “imkanmekan/karaköy”
_ imkanmekan tarafından hazırlanan “karaköy atölyesi kitapçık” için tıklayınız.