ddrlpddrlpddrlpddrlp
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Portfolyo
  • Hizmetler
  • Blog
  • İletişim
  • Art_hitecture
  • Tr
    • En
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Portfolyo
  • Hizmetler
  • Blog
  • İletişim
  • Art_hitecture
  • Tr
    • En

2014/4: Kentte çocuk olamamak / istanbul Art News sayı:8

Nisan 4, 2014 bogachan 0 Comments
basılı medya yazıları

Nisan IAN Mimari_BD

 

Kentte Çocuk Olamamak

Konu çocuk ise; deneyim azlığına rağmen algıları ve ilişkilendirme becerileri yetişkinlerin çok üzerinde olan, bitmek bilmeyen enerjiye sahip, sürekli öğrenmeye açık,  potansiyeli yüksek zihinlere sahip bireylerden bahsediyoruz demektir.

İnsan yavrusu dünyadaki pek çok canlının aksine prematüre doğan bir canlı. Bu eksikliğin tamamlandığı süreç “sosyal rahim” olarak tanımlanıyor. Sosyal rahim süreci bireyin sosyal bir varlık olarak inşası için oldukça önemli bir süreç. Ve bu süreci verimli kılacak fizik-mekânsal ve doğal ortam; bu sosyal ilişkilerin sağlıklı gelişiminin zemini olarak algılanmalı.

Peki İstanbul, bu zeminin oluşumu için bize ne kadar olanak sağlıyor?

Kent hayatı programlanmış bir zaman ve buna bağlı ‘bölünmüş mekân’ pratiği/deneyimi içeren bir döngü tanımlar. Bu döngü; tanımlı kişisel zamanlar, tanımlı kentsel rotalar, tanımlı mekânlar ve onların arasındaki ilişkiler ile sınırlı.

Çocuğun  bu dünyadaki yeri ve deneyimi nedir? Kentsel pratiklerimiz çocukların aynı zaman-mekân bölünmüşlüğünü aile ile paralel olarak deneyimlemek zorunda olduğunu gösteriyor. Oysa çocuğun dünyasının talep ettiği programlanmamış, serbest, çağrışım ve etkileşime açık bir zaman-mekân deneyimi yaşaması bu koşullarda çok zor; çekirdek aile ile hayatında ise neredeyse mümkün değil. Bunun farkında bir ailenin bu imkânları yaratması ise koşulları oldukça zorlayan bir durum. Hal böyle olunca ne yazık ki çocuklar kent hayatında kendi dünyalarının talep ettiği bir hayatı değil, ebeveynlerinin ve koşulların onlara dayattığı bir ortamda yetişmeye zorlanıyor. Onların hayatı da yetişkinler gibi tanımlı programlar ve tanımlı mekânlar arasında kalmaya mahkûm kalıyor; ayrıca kendileri için tanımlanmış, oldukça steril ve yetişkinlerin dünyasını modelleyen güvenli mekanlarda büyüyorlar. Çocuğun gündelik uğraşıları spor, resim, müzik için bile hafta sonları sabah erken kaldırılan, kurstan kursa koşturulan kent çocuklarından bahsediyoruz. Bu; ne kadar çaresizlik, ne kadar iyi çocuk yetiştirme arzusu, ne kadar çocuklarını sisteme yetiştirmeye çalışan yetişkinlerin tercih ettiği bir modeldir, tartışılır.

Kent; her daim sağlıklı ve çalışan insanlar için hızlı biçimde işbölümünü kolaylaştıran, kendi değer anlayışını arttıran mekânlar ve ulaşım sistemleri için niceliksel bir büyüklük olarak kendini yeniden ürettiği bir ortam. Kendi dinamizmi ve önceliklerini öne sürme cüretini kullanan kentin politik ve ekonomik iktidarları, bu yeniden üretimde engelli, yaşlı gibi bireylerin varlığını yok sayabilme gücünü kullanan, alım gücü olmayanları tüketici pozisyonu olmadığı sürece servis dışı bırakabilen bir kent ortamını sürekli manipüle etmektedir. Bu anlayış içindeki bir kentte yaşayan çocukların dünyasına ‘yer’ var mıdır? Bu ‘yer’ sisteme uyumlu çocuklar hazırlamaktan öte çocuklara nasıl bir ortam sunarlar? Böyle imkânlar da varsa bunlar hala ne kadar erişilebilirdir?

En küçük programın ve mekânın ‘para’ ile deneyimlendiği; tanımlı zaman-mekân örgütlenmesinde ‘kamusal’ olanın bile serbest zaman kullanımından çalındığı, AVM’lere hizmet ettiği bir ortamda kentler çocukların kendini gerçekleştirebilmesi için uygun imkân ve mekânlara nasıl sahip olabilir?

Kent mekânı olasıklar dünyası olarak kendi örgütlenme zihniyeti içinde çocukların dünyasına yönelik ‘ticari’ olmayan, programsız, kendiliğindenlik içeren, sürekliliği bir deneyim içeren sosyal bir hayat ve doğal ortamla ilişki kurabilecek bir ortam kurabilmesi mümkün müdür? Nasıl kurulabilir? Çocukların kendi değerler sistemini oturtmaya çalıştıkları yetişkinlerin kent hayatı ve mekânında; ne kadar yeni olanak ve olasılık üretilebilir?

Kuşkusuz yanıt; kentin mekânlarına tıpkı dışladıkları gibi çocukları uydurmak değil; kent mekânlarında sadece çocukların, insanlar değil, tüm canlıların varlığını da gözeten bakış ve değer anlayışında gizli…

Boğaçhan Dündaralp

İmaj: Arthur Leipzig / chalk games 1950

leipzig04

 

 

 

  • Son Yazılar

    • 23/03: Bir Kent Bir Yılda İnşa Edilir Mi ? / ArtDog / Boğaçhan Dündaralp
    • 22/12: KYDNOS Tarsus Waterfall | Turkey / Archdaily
    • 22/12: bi-özet sektörün 2022 özeti / 2022 mimarlık sohbetleri serisi / Boğaçhan Dündaralp/ddrlp mimarlık ( en çok izlenen video)
    • 22/12: İklim Krizi ve Mimari / artdog istanbul / Boğaçhan Dündaralp
    • 22/10: First Hand Deneyim Festivali: Boğaçhan Dündaralp Lusid Atölyesi 16.10.2022
  • Arşivler

    • Mart 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Ekim 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Aralık 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Mayıs 2021
    • Mart 2021
    • Aralık 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ağustos 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Ocak 2019
    • Ekim 2018
    • Haziran 2018
    • Şubat 2018
    • Haziran 2017
    • Mayıs 2017
    • Aralık 2016
    • Eylül 2016
    • Ağustos 2016
    • Haziran 2016
    • Mayıs 2016
    • Şubat 2016
    • Aralık 2015
    • Kasım 2015
    • Ekim 2015
    • Eylül 2015
    • Ağustos 2015
    • Temmuz 2015
    • Haziran 2015
    • Nisan 2015
    • Mart 2015
    • Şubat 2015
    • Aralık 2014
    • Kasım 2014
    • Ekim 2014
    • Eylül 2014
    • Ağustos 2014
    • Mayıs 2014
    • Nisan 2014
    • Mart 2014
    • Şubat 2014
    • Ocak 2014
    • Aralık 2013
    • Kasım 2013
    • Eylül 2013
    • Temmuz 2013
    • Haziran 2013
    • Nisan 2013
    • Şubat 2013
    • Aralık 2012
    • Kasım 2012
    • Ağustos 2012
    • Aralık 2011
    • Kasım 2011
    • Ekim 2011
    • Eylül 2011
    • Ağustos 2011
    • Temmuz 2011
  • Kategoriler

    • 'arkitera/diyalog' tartışmaları
    • 'ortaya' tartışmaları
    • akademik
    • basılı medya
    • dijital medya
    • güncel / etkinlik
    • hakkındaki yazılar
    • jüri üyelikleri
    • kitap
    • konuşmaları
    • ödül
    • proje
    • sergi
    • söyleşi
    • tez
    • Tv-video-yayın
    • unused
    • ve diğerleri
    • verdiği eğitimler
    • yayınlanmamış
    • yazıları
  • Meta

    • Giriş
    • Yazı beslemesi
    • Yorum beslemesi
    • WordPress.org
ddrlp
Rethinking Architecture

This site uses cookies. By continuing to browse the site, you are agreeing to our use of cookies.
OK Learn More